Bazı işler diğerlerine oranla çok fazla sabır istiyor. Saha çalışanları bunu çok iyi bilirler. Müşteriler, çalışanlardan işlerini iyi yapmalarını ve kibar olmalarını istiyorlar. Ancak onların da aynı şekilde davranmaları gerekiyor.
Bir diğer deyişle müşteri her zaman haklı değildir.
Az sonra okuyacaklarınız da bunun kanıtı.
Gerçekte yaşanmış bu olayın kahramanı ise mağaza müdürü. Yaptıklarını öğrenince siz de mağaza müdürünün övgüyü hakettiğini göreceksiniz.
“Birkaç yıl önce bir mağazada kasiyer olarak çalışıyordum. Bir yandan üniversitede okurken bir yandan da masraflarımı karşılamak için bu işte çalışıyordum. Dahası yaptığım işi de çok seviyordum.
Mağazanın en kötü günleri ise okulların yeni başlamak üzere olduğu ve okul ihtiyaçlarının indirimde olduğu zamanlardı. O kadar yoğun oluyordu ki ekstradan çalışanlar alınıyordu işe. Hatta mağaza müdürü bile çeşitli işlerde çalışmak zorunda kalıyordu.
Yine böyle günlerden bir gün pahalı bir markanın cüzdanını elinde taşıyan sarışın bir kadın elindekileri banda fırlattı. Daha sonra cüzdanından indirim kuponlarını çıkardı ve okutmamı söyledi. Gülümsedim ve halini hatrını sordum. Ancak beni görmezden geldi. 7 yaşındaki kızı arkasında sessizce beklerken o da telefonuyla mesajlaşıyordu.
Ürünlerin barkodlarını okuttum ve daha sonra kuponları da toplam fiyattan düştüm. Makine kuponlardan birinin son kullanma tarihinin geçtiğine dair bir uyarı verdi. Tekrardan kontrol edince kuponun son kullanma tarihinin bir yıl önce geçtiğini gördüm. Kuponu kullanmak imkansızdı. Ben de kibar bir dille kadına kuponun son kullanma tarihinin geçtiğini söyledim.
Hayıflandı ve “Niye ki? İndirim kuponu işte. Ne diyorsam onu yap ve tekrar okut” dedi.
Tekrardan kuponu okuttum ve son kullanma tarihinin geçtiğini söyledim. Üstelik kullanmak istediği kupon ürünlerde geçerli bile değildi.
“Bana müdürünü çağır. Senin saçmalıklarını dinleyecek vaktim yok” dedi.
Hemen yakınlarda olan müdürümü kasaya çağırdım. Müdür kasaya doğru gelirken kadına kızına doğru eğildi ve “Şimdi ne demek istediğimi anladın mı tatlım? İşte bu yüzden üniversiteye gidip güzel bir iş sahibi olmalısın ve kasiyer parçası olarak sürünmemelisin” dedi.
Kadının söyledikleriyle yerin dibine girdim. Suratım kızardı ve gözlerimden yaşlar gelmeye başladı. Bu arada kadına üniversiteye gittiğimi ancak paraya ihtiyacım olduğundan burada yarı zamanlı olarak çalıştığımı söyledim. Tam o sırada müdürüm kasaya geldi. Kadına, az önce söylediklerini tekrar etmesini istedi. Kadın küstahça bir bakış ve ses tonuyla müşterinin her zaman haklı olduğunu söyledi. Tek istediğinin kuponunu kullanmak istediğini ifade etti.
Müdürüm, kadının suratına sinirli bir şekilde birkaç saniye baktıktan sonra poşete koyduğu ürünleri tek tek poşetten çıkarmaya başladı.
Kadın, “Napıyorsun sen?!” diye bağırdı.
Müdür, sakin ve kibar bir ses tonuyla, “Hanımefendi, buraya gelip çalışanlarıma hakaret etmenize ve hiçbir şey olmamış gibi davranmanıza izin veremem. Bizim sizin gibi bir müşteriye satacak malımız yok” dedi.
Kadın kızardı ve gözlerini açarak kuyrukta bekleyenlere doğru baktı. Bu sefer de o yerin dibine girdi ve ağlamaya başladı. Sinir krizi geçirdi. Kızı bile daha olgun davranıyordu.
Kadın çantasını, kuponlarını aldı ve kızının elini tutarak marketten ayrıldı. Çıkarken de, “BİR DAHA ASLA BURADAN ALIŞVERİŞ YAPMAYACAĞIM! PATRONUNUZU ARAYIP HEPİNİZİ KOVDURACAĞIM! BENİM KİM OLDUĞUMU BİLİYOR MUSUNUZ?” diye bağırdı.
Müdürüm gülümsedi ve derin nefes almamı söyledi. Olaylar gelişirken hayalet görmüş gibi bir halim varmış.”
Mağaza müdürünün doğru şeyi yaptığınızı düşünüyor musunuz? Yorumlarda görüşlerinizi bildirin.