Hemşireler hemen her gün var güçleriyle çalışarak insanların hayatta kalması için ellerinden geleni yapıyorlar. Bütün yorgunluklarına rağmen durumdan şikayetçi olmuyorlar.
Phillip Urtz hemşire olmanın ne kadar zor olduğunu çok iyi biliyor. Eşi Jessica da bir hemşire. Eşi sabah erkenden evden ayrılıp yorgun bir halde eve dönüyor.
Posted by Philip Urtz on Monday, October 7, 2013
Buna rağmen Jessica işinden şikayetçi değil. Phillip geçtiğimiz günlerde eşine dair paylaştığı bir gönderide işinin zorluklarından bahsetti.
Gönderi paylaşmadan önceki gün 14 saatlik nöbetinin ardından Jessica eve gelmişti. Kendisine bir sandviç hazırladıktan sonra hemen uyumaya başlamıştı.
Ertesi gün Phillip eşi için bir gönderi paylaştı. İçten yazılan gönderi hızla yayıldı.
Phillip’in gönderisi
“Fotoğrafta gördüğünüz kişi 14 saatlik işinin ardından eve dönüp kendisine sandviç hazırlayan eşim. İşten eve geliyor. Yemek yiyebilecek kadar zaman bulabiliyor. Sonra da uyuyor.
Sabah erkenden kalkıp hazırlanıyor. Sabahları beni uyandırmamak için elinden geleni yapıyor. Duş alıyor, saçını tarıyor, köpeğe yemek veriyor ve beni öptükten sonra evden ayrılıyor.
İşte hayatının en zor gününü geçiren kişilere yardımcı oluyor. Annelere, babalara, kız kardeşlere, erkek kardeşlere, arkadaşlara ve ailelere yardımcı oluyor. Ne olduğu veya neden olduğu önemli değil. Sizin için elinden geleni yapıyor.
Mola verecek kadar vakti bile yok. 14 saatin ardından eve geliyor. Kan ve gözyaşlarının eksik olmadığı hastanede dolaştığı ayakkabılarını çıkarıyor. Tek istediği biraz oturup dinlenmek. Gününün nasıl geçtiğini sormuyorum çünkü sorulmasını istemiyor. Evdeyken işini gerisinde bırakmak istiyor.
Konuşmak istediğinde de dinliyorum. Bazen eve üzgün bazense de mutlu geliyor. Nasıl hissederse hissetsin ertesi gün işe gitmeye hazır.
Onu bütün kalbimle seviyorum. Eşim benim kahramanım. Benim eşim bir hemşire”
Phillip’in gönderisi okuyanlar etkilenmeden edemiyorlar.
Hemşirelerin yaptıkları iş nedeniyle sık sık takdir edilmesi gerektiklerine inanıyorsanız paylaşın.