Kötü geçen bir günün ardından üzerimdeki siniri konuştuğum herkese yansıtıyorum.
Her ne kadar beni daha iyi hissettirmeyecek olsa da hıncımı ailemden, arkadaşlarımdan, iş arkadaşlarımdan ve hatta yabancılardan çıkartıyorum.
Hikâyeyi okuyunca mutlu oldum. Kötü bir dönemden geçiyor olsak bile sinirimizi başkalarından çıkarmamanın ve başkalarına yansıtmamanın önemini daha net kavramış oldum.
Az sonra okuyacağınız ve gerçek hayatta yaşanmış olan olay üç gün önce babasını kaybetmiş bir kadın hakkında. İşleri hiç de yolunda gitmeyen kadın tecrübe ettiği güzel bir olayı hepimize ders verecek bir mesajla aktarmış. Arkadaşlarınızla paylaşmayı unutmayın.
“Noel’den üç gün önce babamı kaybettim. Babası kaybettikten bir sün sonra cenazede giyecek bir elbise almak için dışarıya çıktım.
Müşteri temsilcisi olarak çalışıyorum. Benimle benzer işte çalışanların duygularını anlayabildiğimden çalışanlara kötü davranmamaya gayret ediyorum.
Kasiyer bana ‘Nasılsın? Nasıl gidiyor?’ gibi sorular sormaya başladı. Ben de sanki 24 saat önce babamı kaybetmemiş biçimde onunla sohbet etmeye başladım.
Bana ne dedi biliyor musunuz?
‘Tavrın ve tutumun çok hoşuma gitti.’
Birdenbire böyle bir şey söyleyiverdi.
Neden hakkımda böyle bir düşünceye sahip olduğunu sorduğumda, gelen bütün müşterilerin sinirli olduğunu ve sinirini ona yansıttıklarını benimse ona gayet olumlu bir tavır sergilediğimi ifade etti.
Çok olumlu ve anlayışlı birisi olduğumu söyledi. Etrafa pozitif enerji yaydığım için de tekrardan teşekkür etti.
Çalışanın bana söylediği şeyleri ve hissettirdiklerini asla unutmayacağım.
Kötü bir gün geçirmek, başkalarının gününü de mahvetmek için bir neden olamaz.
Kibar ve anlayışlı olmak her zaman bizi ve karşımızdakini daha iyi hissettirir.”
Hepimizin hikâyeden ders çıkarması gerekiyor. İşlerimiz yolunda gitmiyor olsa bile insanlara karşı nazik ve saygılı olmalıyız. Hem kendimiz iyi hissederiz hem de karşımızdakini iyi hissettiririz. Aynı fikirdeyseniz paylaşın.