17 yaşındaki Alexandra Varlos herkesin örnek aldığı bir genç kızdı. Dışarıdan mutlu ve başarılı görünüyordu.
Okulda gerek öğretmenleri gerekse de arkadaşları tarafından seviliyordu. Evde de durum farklı değildi.
Genç kızın içinde ise fırtınalar kopuyordu. Anksiyetesine dair izler günlüğünde yatıyordu.
Maalesef zamanında anlaşılamadı.
Alexandra Valoras’ın dışarıdan görülenin aksine zor bir hayatı vardı.
Ailesiyle gittiği tatilden dönüştü soğuk bir pazartesi sabahında ailesi uyurken dışarıya çıktı.
Sonra evlerinin yakınlarındaki bir köprüye doğru ilerledi.
17 yaşındaki genç kızın aklından geçenleri kimse bilemeyecek. Köprüye vardıktan saniyeler sonra aşağıya atladı.
19 mart sabahında Alysia ve Dean Valors, kızlarının yatağını boş görünce başta endişelenmediler. Sorumlu bir kızdı ve bunun mutlaka bir açıklaması vardı.
Kızları uzun süre geçmesine rağmen eve dönmeyince anne kızının telefonunun GPS ile nerede olduğunu keşfetti.
Köprüye ilk giden kişi Alexandra’nın babası Dean’di.
Baba, Boston Globe’a “Köprüden aşağıya baktım. Kızımı orada gördüm” dedi.
Kız kardeşi gerçekleri günlüğünden öğrendi
Baba, “Nefes almasını ümit ettim. Arabalar geçmeye devam etti. Kızım yolun kenarında yatıyordu. Kaskatı kesilmişti” dedi.
Köprüde Alexandra’ya ait birkaç eşya bulundu. Onları bulan kişi kız kardeşi Emily’ydi.
Botları. Mor ceketi. Üstünde yapıştırmalar olan yeşil matarası. Son olarak da günlükleri.
Günlükler 200 sayfadan oluşuyordu. Üstlerinde, “Anormalsin”, “Tembelsin” ve “Başarısızsın” yazıyordu.
Annesi Alysia, “Her şeyi keyifle yapardı. Günlüktekileri sanki o yazmamıştı” dedi.
Kimse Alexandra’nın bu fikirlere nasıl kapıldığını anlayamadı.
Bir sayfasında, “Bu günlük benim bahçem. Bahçede çiçek açmıyor. Etrafında otlar çıkıyor. Toprağı çakıl dolu” yazıyordu.
Alexandra’nın yazdıklarına anne ve babası inanamadı. Yakın arkadaşları da olanlara bir anlam veremedi.
Çok mutlu bir genç kız gibi görünüyordu.
İntihar oranları artıyor
Babası, “Aklım almıyor. Gerçekler çok farklıymış. Burada yazılanlar gerçekmiş” dedi.
Günümüzde 15 ile 24 yaşları arasındaki bireylerin ölüm nedenlerinin başında intihar geliyor.
Alexandra’nın ailesi şimdi yaşadıklarını diğer ebeveynlerle paylaşıyor. Aynı durumdaki gençlerin bu noktaya gelmemesi için uğraşıyorlar.
Alysia Valoras, “Kızım gibi birçok genç olduğuna inanıyorum. Dışarıdan inanılmaz mutlu görünüyorlar. İçlerinde ne fırtınalar kopuyor kimse bilmiyor” dedi.
Canına kıymadan saatler önce Alexandra günlüğüne şunları yazdı:
“Başıma gelecekleri göremediğiniz için kendinizi suçlamayın. Sizden saklamamın bir nedeni vardı. İçten içe ne kadar eridiğimi görmenizi istemedim. Kimsenin suçu değil.”
Son mesajı
Bu yaz Boston Globe’da Alexandra’nın hayat hikâyesine dair bir haber paylaşıldı.
Anne ve babası kapılarının önünde şöyle bir not bulmuş:
“Alexandra’nın hayatını insanlarla paylaşmanız benim de hayatımı değiştirdi. Şimdi aileler, çocuklarıyla psikolojik sorunları hakkında konuşabiliyorlar.”
Alysia, “Kızımın canına kıymış olmasını asla kabullenemeyeceğim. Ancak şimdi diğerlerinin bilinçlendiğini görmek beni rahatlatıyor” dedi.
Maalesef Alexandra yalnız değil. Genç popülasyon gün geçtikçe intihara meyilli hale geliyor. Bunun önüne geçilmeli.
Alexandra’nın hayat hikâyesini paylaşalım. Böylelikle aileler çocuklarının psikolojik sorunlarıyla da ilgilenmeye başlayabilirler.