
Cayla Wilson için sıradan bir gündü. Aracına bindi ve evin yolunu tuttu.
Hamileliğinin beşinci ayındaydı. Yakında umutlu olduğu bir iş görüşmesi gerçekleştirecekti.
Trajedi 2010 yılının nisan ayında gerçekleşti.

Cayla’nın bilmediği şey karşı taraftaki Jack Whiteaker isimli sürücünün uyuşturucu kullandıktan sonra yola çıktığıydı.
Cayla tehlikenin önüne geçemedi. Whiteaker, Cayla’ya şiddetli bir şekilde çarptı.
Cayla’nın aracını görenler çarpışmanın ne kadar şiddetli olduğunu anladılar. Aracın önü hurdaya dönmüştü.
Paramedikler olay yerine vardığında Cayla bilinçsiz haldeydi. Hastaneye götürüldü ancak yaşama şansının %1 olduğu söylendi.
Mucizevi bir şekilde 19 yaşındaki kızı hayatta tuttular.
Cayla bitkisel hayattaydı. Ne hareket edebiliyor ne de konuşabiliyordu.

Doktorlar, Cayla’nın uyanmayacağını düşündüler.
Bebeği sezaryen ile dünyaya getirildi. JaiKyle ismindeki bebek hayata oldukça zor başladı.
Kazadan dolayı beyninde hasar oluşmuştu.

Cayla altı ay daha hastanede kaldı. 18 ayı rehabilitasyonla geçti.
Ebeveynleri 7/24 baş ucundaydı.

Polis hatanın farkına vardı
Whiteaker’dan alınan kan örnekleriyle, vücudunda uyuşturucu madde bulundu.
Polis, Jack Whiteaker’ın suratını görür görmez hemen tanıdı.
Sonradan Whiteaker’ın aslında şartlı tahliyede olduğu öğrenildi. Şartlı tahliyenin gerekliliklerini yerine getirmiyordu.
Whiteaker kazadan önce iki kez aynı polis tarafından suç işlerken yakalanmış ancak gözaltına alınmamış.
Mahkemeye çıkarılan Whiteaker 11 yıllık hapis cezasına çarptırıldı.

Cayla ve kızına, eyalet tarafından 9.3 milyon dolar verildi.
Tedavi ve diğer masrafların ardından Cayla ve JaiKyle Wilson’ın hesabına 4.6 milyon dolar aktarıldı.
Aile parasız kaldı
Cayla’nın anne ve babasının maddi durumu giderek kötüleşmeye başladı. Denise ve Bill kızlarından ayrı yerde yaşamak zorunda kaldılar. Tam bir yıl birbirlerini göremediler.

Tekrar bir araya geldiklerinde Cayla’nın gözlerinde ölümü gördüler. Annesi ise kendisine iki kez ‘Anne’ dediğini iddia etti.
Ebeveynleri Cayla’nın kendi dilinde konuştuğunu söylüyor. ‘Evet’ demek istediğinde gözlerini iki saniyeliğine kapatıyormuş.
Denise, “Kızına gülerken fotoğrafları var. İnsanları şaşırttı” dedi.
Maalesef her şey bu senenin şubat ayında daha da trajikleşti.
Cayla’da enfeksiyon oluştu. Cerrahlar beyninde oluşan fazlalık sıvıyı aldılar.
Haftalar sonra Cayla beyin kanaması geçirdi ve durumu daha da kötüleşti.
Beş gün sonra son nefesini verdi.

Babası, “Artık çok yorgundu. Savaşmaktan yorgun düşmüştü” dedi.
Cayla Wilson anne ve babasının yanındayken son nefesini verdi. Annesi bir elini babası da diğer elini tutuyordu.
Denise’in aktardığına göre kızı son nefesini verdiğinde gözlerinden yaş süzülmüş.

Cayla’nın kuzeni Facebook’ta şunları paylaştı:
“Dün son nefesini verdin. Cayla o kadar güzel görünüyordun ki! Kanatlanmaya başlayan bir melek gibiydin. Seni çok seviyorum Cayla! Keşke daha fazla yanımızda olsaydın. Keşke biraz daha yaşım büyük olsaydı ve seninle daha fazla anımız olsaydı. Ancak sahip olduğumuz anıları asla unutmayacağım. Jaikyla güzel, zeki ve eğlenceli bir çocuk. Tıpkı senin gibi. Ailenin her şey demek olduğunu bize çok iyi gösterdin. Sana ne kadar teşekkür etsek az. Aileye ne kadar önem verdiğini biliyorduk. Bizler senin için her daim yan yana olacağız.
Meleklerle uçacağını biliyordun.
Bizlere ve kızına yukarıdan baktığını biliyoruz.
Seni çok seviyorum kuzenim!”

Cenazeden sonra Denise ve Bill, oğullarıyla daha fazla vakit geçirmeye başladı. Kaza gerçekleştiği sırada oğulları 11 yaşındaydı. Şimdiyse 19 yaşında.
Bill, “Cayla her daim bizimle olacak” dedi.
Jaikyle’a şimdi anneannesi ve dedesi bakıyor.
Denise, “Çok eğlenceli bir çocuk. Hayatımıza anlam kattı. O bize kızımızın armağanı” dedi.

Son sekiz yılda aile harap oldu.
Hayatın bu kadar kırılgan olduğunu bildiklerinden hayatı daha dolu dolu yaşamaya başladılar.

Umarız ki Cayla huzur içinde uyuyordur. Ailesine, kızına ve yakınlarına sabırlar diliyoruz.