Terkedilmiş binaların esrarengiz ve bir o kadar merak uyandıran bir havası var. Bazı insanlar böyle binalara girmekten korkuyorlar. Çünkü içinden ne veya kim çıkacağı belli olmuyor.
Öte yandan böyle binaları görünce girmeden edemeyen insanlar da var.
Darryl Moran isimli fotoğrafçı, terkedilen binaların içine girip fotoğraflarını çekiyor. 2012 yılında Pensilvanya’nın Jeannette ilçesindeki terkedilmiş bir binanın içine girdi. İçeriye girdiğinde gördüklerine inanamadı.
Hele bir de binanın içinde morg çıkınca…
2006 yılında kapatılan hastanenin bulunduğu araziyi kimse satın almamıştı. Jeannette yönetimi, evsizleri binaya sokmamak için toplamda yirmi beş bin dolar harcadı.
Ancak, binanın iki milyon dolar değerinde olduğu düşünülürse, insanların binaya zarar vermemeleri için harcanan para devede kulak kalıyor.
Pittsburg şehrine bağlı olan Jeannette’teki hastaneden birden fazla kez yakılmaya çalışıldı.
İlçe sakinleri, hastanenin düzgün şekilde korunması ve zarar görmemesi için yetkililere ikazda bulundular. Artık birilerinin sorumluluk almasını istediler.
Çevre sakinleri, hastanenin içinde yer alan kimyasallardan dolayı endişeliydi.
Hatta, hastanenin içinde radyoaktif materyaller olduğuna dair söylentiler dolaşmaya başladı.
Hastaneyle kimse ilgilenmediğinden, uyuşturucu bağımlıları içine girip ilaçları yağmalayabilirdi.
Etrafa şırıngalar ve hassas ilaçlar yayılmıştı.
Terkedilen binaya ilk kez 2012 yılında fotoğrafçı Darryl Moran’ın girdiği tahmin ediliyor. Moran, hastanenin tamamını çekebilmek için buraya birden fazla kez gidip gelmiş.
Aslında Darryl sadece binanın dışını çekecekti.
Daha sonra binanın içine girmenin ne kadar kolay olduğunu görünce, içeriye bir göz atmaya karar verdi.
Yetkililer, araziyi veya binayı bir an önce bir yatırımcının alması için dua ettiler ancak kimse gönüllü değildi.
Hastane, 2016’nın mart ayında yerle bir olana dek kimsenin dikkatini çekmedi.
Bina yerle bir olmadan önce içerisine giren herkes tüyler ürpertici şeylere tanık olabilirdi.
Mesela bu morg gibi…
Morgu ilk kez gördüğünde Darryl’in yanında eşi ve çocuğu da vardı.
Eşi ve çocuğu, morgu görür görmez binadan ayrıldı.
Eğer yıkılmasaydı, bu binaya girmek korkutucu ve aynı anda heyecanlandırıcı olabilirdi.
Hatta çekmecelerde, hastaların raporları ve doku örnekleri duruyordu.
Monsour Medical Center, 1952 yılında Howard, Roy, Robert ve William Monsour tarafından açılmıştı.
Başlarda küçük bir klinik olsa da zamanla devasa büyüklükteki bir hastaneye dönüştürüldü.
Hastanenin kurucuları, hastane yıkılmadan önceki halini görselerdi kemikleri sızlardı herhalde.
Hastane planlı bir şekilde geçtiğimiz mart ayında yıkıldı.
Çevre sakinleri de yıllar sonra rahat nefes almaya başladı.
Terkedilmiş binaların fotoğrafını çeken Darrly Moran’ın çalışmalarını arkadaşlarınızla paylaşmayı ihmal etmeyin.