Kimse çocuklarını annesi kadar iyi tanıyamaz. Çocukları için en iyi olanı yine annelerden başka kimse bilemez.
Eğer bir anneyseniz içgüdülerinize güvenmek en iyisidir. Az sonra okuyacağınız hikâye de annelik içgüdüsünün ne kadar önemli olduğunu kanıtlıyor.
Anne ve çocuğu arasındaki bağı kimse anlayamaz. Bu bağ ölümle yaşam arasında verilen mücadelede belirleyici etken olabilir.
Christina Grimez adlı annenin hayatındaki en önemli şey kızı Nadia’nın sağlığı. Nadia’nın iştahsızlığı üzerine anne çocuğunu derhal doktora götürdü.
Çocuğu muayene ettikten sonra doktorlar çocuğun basit bir virüs kaptığını ve kısa sürede vücudundan atabileceğini söylediler. Ancak Christina’nın içinden bir ses bunu virüsten daha ciddi bir sorun olduğunu söylüyordu.
Christina ve kızı Nadia arasındaki bağ o kadar güçlü ki doktorlar kızının kolay atlatılabilen bir virüs kaptığını söylediği halde, tecrübeli anne buna inanmakta güçlük çekti.
Birkaç doktoru gezdikten sonra Nadia’ya sonunda bir teşhis koyuldu. Teşhis “vasküler halka anomalisi” yönündeydi.
Nadia’nın boğazını çevreleyen atardamarlar anormal şekilde gelişip, çocuğun boğazının etrafında bir halka oluşturmuşlardı. Bu nedenle çocuk yemek yemekte sıkıntı çekiyordu.
Nadia, rahatsızlığın giderilmesi için iki kez ameliyata alındı.
Neyse ki ameliyat başarılı geçti ve minik kız kısa sürede iyileşti. Hepsi önce annesinin içgüdülerine güvenmesi sonra da doktorların başarılı müdahalesi sayesinde oldu.
Hikâyeye ait haberi aşağıdan izleyin:
Annesi iyi ki içgüdülerine güvenerek doğru teşhis koyulması yönünde ısrarcı olmuş. Bunun sadece bir virüs olduğunu kabul etse belki de kızı şu anda hayatta olmayacaktı. Diğer anneleri konu hakkında bilinçlendirmek için paylaşın.