Ailesi ABD’ye göç ettiğinde Julia Derbyshire henüz dört yaşındaydı. Birkaç yıl sonra anne ve babası boşandı. Babası ise Britanya’ya döndü. Julia annesiyle ABD’de kaldı.
Ergenlik çağına gelen Julia, arkadaşlarına duygularını açıklamaya başladı.
12 yaşındaki kız arkadaşlarına samimi duygularını açıklamakla ne kadar büyük bir hata yaptığını sonradan anlayacaktı. Sonuçları ise çok kötü oldu.
Julia, duygularını arkadaşlarına açıkladıktan hemen sonra fiziksel ve psikolojik zorbalığa maruz kaldı. Julia’nın anne ve babası bir süre düşündükten sonra kızlarının Britanya’da yaşamasının en mantıklı karar olduğuna karar verdiler.
Julia’nın ebeveynleri, kızları Britanya’da yaşamaya başlayınca uğradığı akran zorbalığını unutacağını ümit ettiler.
Ancak gerçek hiç de öyle olmadı. Eski okul arkadaşları kızı sosyal medyadan da rahatsız etmeye başladılar.
Dışarıdan bakıldığında iyileşiyor gibi görünse de genç kızın içi kan ağlıyordu.
Hatta intiharı etmeyi düşünen kişilerin yer aldığı bir Facebook grubuna bile katıldı.
Bir gün Julia’nın babası Adrian eve geldi. Julia kendini asmıştı.
Kızını hayata döndürmeye çalışsa da çabaları sonuç vermedi. Hemen ambulansı aradı. Julia acilen hastaneye kaldırıldı.
Beş gün sonra Adrian’a kötü haber verildi. Kızı bitkisel hayata girmişti ve uyanmasına imkansız gözüyle bakılıyordu.
Hastanede hiçbir ebeveynin almak zorunda kalmaması gereken bir karara imza attı. Doktorlar, yaşam ünitesine bağlı olarak kızını hayatta tutabilirdi ancak beyin ölümü çoktan gerçekleşmişti.
Ötenazinin ardından Julia’nın nefesi aniden durdu. Adrian ise o gün kızının yanıbaşından ayrılmadı. 16 yaşındaki kızı ömrünün baharında hayata veda etmişti.
Hastanedeyken Adrian kızının fotoğraflarını çekti. Ancak onlara hiçbir zaman bakamadı.
Julia’nın vefatının iki yıl ardından kızının hikâyesini fotoğraflarını da paylaşarak anlatmaya karar verdi. O anlar için, “Kızımın fotoğraflarını paylaşmak bana çok koydu. Ancak birilerine ders olsun istedim” dedi.
Kızının vefatının ardından Adrian bütün hayatını akran zorbalığına uğrayan çocuklara adadı. Başka bir anne ve babanın kendisi gibi üzülmemesi için elinden gelen her şeyi yaptı.
Adrian, “Kızımın 18. yaş gününde parti yapıp bunu kutlamamız gerekiyordu. Ancak ben o gün kızımın mezarını ziyaret edip çiçek bırakmak zorunda bırakıldım” dedi.
Kızın hikâyesinin paylaşılmasının ardından, benzer durumdaki aileler Adrian’a desteklerini esirgemediler.
Julia’nın başına gelenler akran zorbalığının ne kadar kötü bir şey olduğunu gösteriyor.
Adrian bir yandan kızının yasını tutarken bir yandan da kızı durumundaki diğer çocuklara destek olup insanları akran zorbalığının sonuçları hakkında bilinçlendiriyor.
Gördüğünüz gibi akran zorbalığı psikolojik ve fiziksel zararların da ötesine giderek gencecik bir çocuğun hayatının solmasına bile neden olabiliyor. Akran zorbalığı hakkında insanların bilinçlenmesi için paylaşmayı ihmal etmeyin.