Eşinin Son İsteğini Yerine Getirebilmek İçin Kuralları Hiçe Saydı

“Eşim ameliyata girdi. Birkaç gün sonra operasyonun beklendiği gibi sonuç vermediğini gördük. Durumu hiç iyi değildi. Konuşabiliyordu ancak ne yemek yiyebiliyor ne de bir şey içebiliyordu. Öleceğini içten içe biliyor gibiydi. Bana son kez köpeğimizi görmek istediğini söyledi.

Bella yaklaşık 22 kilo ağırlığında bir Avustralya çoban köpeği. Küçük bir valize sığdırdım. Anlamayacağını bilsem de onu annesine götürdüğümü ve hastaneye vardığımızda fermuarı açacağımı söyledim.

© Flickr

İlginç bir şekilde hiç havlamadı ve ses çıkarmadı. İçeriye girerken hemşirelere valizde eşime ait birkaç parça eşya olduğunu söyledim ve hiç şüphelenmeden valizle içeriye girmeme izin verdiler.

Odaya girdiğimde eşim uyuyordu. Valizin fermuarını açtım. Bella hemen eşimin üstüne atladı. Kafasını eşimin göğsüne dayadı. İlginç bir şekilde olan biteni anlıyor gibiydi. Eşimin gözlerine bakabilecek bir konumda göğsünde yatmaya devam etti. 20 dakika sonra eşim uyandı ve acı çektiğinden bağırmaya başladı.

Bella hemen eşimin suratını yalamaya başladı. Eşimle yarım saat boyunca sarıldılar. Eşimin suratındaki gülümsemeyi görmek her şeye bedeldi. Hemşirelerden biri durumu farketti ancak kimseye söylemeyeceğine dair söz verdi. Eşim tekrardan uyuduğunda Bella’ya valize koyup eve götürdüm.

Eşim birkaç gün sonra hayatını kaybetti. Şimdi ne zaman elimi valize atsam Bella eşimi görmeye gideceğiz sanıyor…”

Kadının köpeğini son kez görebilmesi çok güzel olmuş. Herkesin son isteği yerine getirilmeli. Bu gibi durumlarda kimseye yalan söylemek zorunda bırakılmamalı insan.

Gerçekte yaşanmış olan duygu yüklü hikâyeyi paylaşarak hastanelerin konu hakkında daha fazla inisiyatif almalarında yardımcı olun.

Kapak fotoğrafı: mroach/flickr

Exit mobile version